KASTEN ÖLDÜRME SUÇLARI 5237 SAYILI TCK MADDE 81-82-83

HAYATA KARŞI SUÇLAR

KASTEN ÖLDÜRME SUÇLARI 5237 SAYILI TCK MADDE 81-82-83

Kasten İnsan Öldürme

 MADDE 81-(1) Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. (Ağır Ceza Mahkemesi)

  • Bu suçların soruşturma ve kovuşturması, CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa müdafii atanmadan yapılmaz.
  • Bu suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde CMK'nın 100/3. maddesi uyarınca tutuklama nedeni var sayılabilir.
  • Bu suçla ilgili tutukluluk süresi CMK'nın 102/2. maddesi uyarınca en çok 2 yıldır. Zorunlu hallerde 3 yıl daha uzatılabilir. Bu süreye kanun yolunda geçen süre dahil değildir.
  • Bu suçla ilgili CMK'nın 135. maddesi uyarınca dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi koruma tedbirine başvurulabilir.
  • Bu suçla ilgili CMK'nın 140. maddesi uyarınca teknik araçlarla izleme, ses veya görüntü kaydı alabilme koruma tedbiri uygulanabilir.
  • Bu suç için olağan dava zamanaşımı süresi 25 yıldır.
  • Bu suçla ilgili zincirleme suç hükümleri uygulanamaz.

Nitelikli Haller

 MADDE 82- (1)Kasten öldürme suçunun;
       a) Tasarlayarak,
       b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
       c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle,
       d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı,
       e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
       f) Gebe olduğu bilinen kadına karşı,
       g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
       h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ( 29.06.2005, 5377 S.K. ile ek ibare) ya da yakalanmamak amacıyla, 
       i) (29.06.2005, 5377 S.K. ile değişik fıkra) Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,
       j) Kan gütme saikile,
       k) Töre saikiyle,
       İşlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.(Ağır Ceza Mahkemesi)
.

  • Bu suçların soruşturma ve kovuşturması, CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa müdafii atanmadan yapılmaz.
  • Bu suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde CMK'nın 100/3. maddesi uyarınca tutuklama nedeni var sayılabilir.
  • Bu suçla ilgili tutukluluk süresi CMK'nın 102/2. maddesi uyarınca en çok 2 yıldır. Zorunlu hallerde 3 yıl daha uzatılabilir. Bu süreye kanun yolunda geçen süre dahil değildir.
  • Bu suçla ilgili CMK'nın 135. maddesi uyarınca dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi koruma tedbirine başvurulabilir.
  • Bu suçla ilgili CMK'nın 140. maddesi uyarınca teknik araçlarla izleme, ses veya görüntü kaydı alabilme koruma tedbiri uygulanabilir.
  • Bu suç için olağan dava zamanaşımı süresi 30 yıldır.
  • Bu suçla ilgili zincirleme suç hükümleri uygulanamaz.

Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşlenmesi

MADDE 83-(1)Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.
(2) İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin;
a) Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması,
b) Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması, gerekir.
(3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.(Ağır Ceza Mahkemesi)

  • Bu suçların soruşturma ve kovuşturması, CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa müdafii atanmadan yapılmaz.
  • Bu suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde CMK'nın 100/3. maddesi uyarınca tutuklama nedeni var sayılabilir.
  • Bu suçla ilgili tutukluluk süresi CMK'nın 102/2. maddesi uyarınca en çok 2 yıldır. Zorunlu hallerde 3 yıl daha uzatılabilir. Bu süreye kanun yolunda geçen süre dahil değildir.
  • Bu suçla ilgili CMK'nın 135. maddesi uyarınca dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi koruma tedbirine başvurulabilir.
  • Bu suçla ilgili CMK'nın 140. maddesi uyarınca teknik araçlarla izleme, ses veya görüntü kaydı alabilme koruma tedbiri uygulanabilir.
  • Bu suç için olağan dava zamanaşımı süresi üst sınırı 25 yıl olan hal için 20 yıl, üst sınırı 20 ve 15 yıl olan hal için ise 15 yıldır.
  • Bu suçla ilgili zincirleme suç hükümleri uygulanamaz.

SUÇLA KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Kasten öldürme suçlarında korunan hukuki yarar ''insan yaşamı'', '' yaşam hakkı''dır.

SUÇUN MADDİ UNSURLARI

Suçun Hukuki Konusu: Suçun hukuki konusunu insan oluşturur.

Fail: Kasten öldürme fiili herkes tarafından işlenebilir. Failin bazı özellikleri suçun nitelikli halleri içinde yer almakta ve daha ağır cezalandırılmasına yol açmaktadır. Örneğin, suçun üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı işlenmesi (TCK m. 82/1-d)

Mağdur: Mağdur açısından ve özellikli herhangi bir durum yoktur. Herkes bu suçun mağduru olabilir. Mağdurun sıfatı bazı durumlarda suçun cezasına etki edebilmektedir. Örneğin, TCK m. 81/1'e göre suçun;

  • Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı (f.1/d),
  • Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı (f.1/e),
  • Gebe olduğu bilinen kadına karşı (f.1/f) işlenmesi halinde verilecek ceza arttırılır.

Kasten öldürme suçlarında suçun oluşabilmesi için mağdurun hangi özelliklere sahip olması gerekir?

1.İnsan Olmak Şartı: Hayata karşı suçların mağduru ancak bir insan olabilir. İnsan olmak sıfatına sağ doğum ile sahip olunur. Erken doğan ile cenin kavramları karıştırılmamalıdır. Erken doğan çocukların bazı tıbbi tedbirlerle yaşatılabilmesi mümkün olmayanlar cenin sayılması ve bunlar hakkında öldürme değil, çocuk düşürtme ya da düşürme suçları bakımından bir değerlendirme yapılmalıdır.

2. Canlı Olmak Şartı: Canlı olmak şartının gerçekleşmiş sayılabilmesi için ilk olarak canlı (sağ) doğmak gerekir. İkinci olarak insanın ölmemiş olması gerekir. Ölümün ne zaman gerçekleştiği hususu tartışmalıdır. Bugün hakim olan görüş ölüm anı bakımından kalp ve dolaşım faaliyetinin durmasını değil, beyin ölümünü esas alır. Organ ve Doku Nakli Hizmetleri Yönetmeliği Ek Madde 1: Beyin ölümü klinik bir tanıdır ve beyin fonksiyonlarının tam ve irreversibl kaybıdır.

Eylem:

1. Hareket- Kasten öldürme suçu, serbest hareketli bir suçtur. (m. 81). Elverişli bir araçla ölüm neticesini ortaya çıkarabilecek her türlü hareketle bu suç işlenebilir. TCK m.81 anlamında söz konusu hareket icrai bir hareket olmalıdır. Nitekim kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ayrıca düzenlenmiştir (m. 83). O halde kasten öldürme suçu icrai bir hareketle işlenirse m.81 ve/veya m.82; ihmali bir hareketle işlenirse m.83 uygulanacaktır.

Kasten öldürme suçunun ihmali davranışla işlenebilmesi (TCK m.83) için kişinin;

  • Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden (Medeni Kanun m.322, 324, 364, 369 vb; İş Kanunu m. 77 vb; PVSK m.1) veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması,
  • Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması gerekir.
  • Fail tarafından gerçekleştirilen önceki hareketin başkalarını hayatı ile ilgili bir tehlike yaratıyor olması gerekir. O halde diğer tehlikeler dikkate alınmaz.

2.Netice: Suçun neticesi mağdurun ölmesidir. Ölümden ne anlaşılması gerektiği yukarıda ifade edilmişti. Bu yönüyle kasten öldürme suçu bir zarar suçudur. Yine hareket ile netice yer, zaman veya nedensellik bağlantısı bakımından birbirinden ayrılabildiği için kasten öldürme suçu maddi (neticeli) bir suçtur.

Suça Etki Eden Nedeler: Kasten öldürme suçunda suça etki eden hal olarak ağırlaştırıcı sebepler TCK m. 82' de 11 bent olarak düzenlenmiştir.

       1) Suçun tasarlanarak işlenmesi,
       2) Suçun canavarca hisle veya eziyet çektirerek işlenmesi,
       3) Suçun yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle işlenmesi,
       4) Suçun üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı işlenmesi,
       5) Suçun çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi,
       6) Gebe olduğu bilinen kadına karşı işlenmesi,
       7) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlenmesi,
       8) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak  ya da yakalanmamak amacıyla işlenmesi,
       9) Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle işlenmesi,
       10) Kan gütme saikiyle işlenmesi,
       11) Töre saikiyle işlenmesidir.

Kasten öldürmenin icrai hareketle işlenmiş olması durumunda m. 82'de yer alan nitelikli hallerin, kasten öldürmenin ihmali hareketle işlenmesi halinde de uygulanacağı söylenebilir.

SUÇUN HUKUKA AYKIRILIK UNSURU

Kasten öldürme suçu bakımından hemen her hukuka uygunluk sebebinin uygulama alanı bulacağı söylenebilir. Örneğin, TCK m. 24- Kanun Hükmünün Yerine Getirilmesi (5681 sayılı Kanunla PVSK m. 16 çerçevesinde polisin silah kullanma yetkisi)

Meşru savunma da bu suçta bir hukuka uygunluk sebebi olabilir. Ancak ortada saldırı niteliğinde bir hareket yoksa, buna karşı savunma yapma zorunluluğundan, dolayısıyla meşru savunmadan söz edilemez. Yargıtay ortada bir saldırı bulunmamasına rağmen failin saldırıyı varsayarak savunmada bulunmasınıMEŞRU SAVUNMA olarak adlandırmakta ve hukuka uygun saymaktadır. Ancak burada TCK m.30/3’ün göz önünde bulundurulması daha isabetli olacaktır. Bireyin yaşama hakkı üzerinde mutlak tasarruf ehliyeti bulunmaz. Dolayısıyla kasten öldürme suçu bakımından mağdurun rızası etki doğurmaz.

SUÇUN MANEVİ UNSURU

Kasten öldürme suçunun işlendiğinin kabulü için genel kast yeterlidir. Suçun olası kastla işlenmesi de mümkündür. Kasten öldürme suçu bakımından özelkast aranmaz. Bu suçun belli saiklerin etkisi altında işlenmiş olmasına ( töre saiki, kan gütme saiki gibi) suçun nitelikli halleri içinde (TCK m. 82) sonuç bağlanmıştır. Ancak özel kastın gerçekleştiği bu haller bakımından kasten öldürme suçunun artık olası kastla işlenmesinin mümkün olmadığı söylenmelidir.

Failin öldürme kastıyla mı yoksa yaralama kastıyla mı hareket ettiğinin belirlenmesinde kullanılan belli kriterler var mıdır?

Yargıtay'ın verdiği kararlarda; mağdurun aldığı darbe sayısı ve niteliği, hayati tehlikenin varlığı, darbenin alındığı yer, kullanılan aracın elverişli olup olmaması, atış mesafesi, fiilin işleniş şekli ve işlendiği sırada sarf edilen sözler, failin kastının belirlenmesinde kriter olarak kullanılmaktadır.

TEŞEBBÜS

Kasten öldürme suçu, mağdurun ölümü ile tamamlanır. Bu yönüyle suç neticesi hareketten ayrılabilen bir suç olduğundan teşebbüse uygundur. Tartışmalı olmakla birlikte ihmali suçlara kural olarak teşebbüsün mümkün olmayacağı söylenebilir. Zira ihmali suçlar genellikle neticesi harekete bitişik suçlardır. Ancak kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi halinde hareketle neticenin ayrılabileceği hallerde teşebbüsün varlığından bahsedilebilir.

SUÇLULARIN ÇOKLUĞU

Kasten öldürme suçu iştirak bakımından bir özellik göstermez. Bu suç bakımından her türlü iştirak mümkündür. Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçunun iştirak halinde işlenmesi mümkündür. Ancak burada özellik gösteren husus müşterek failler bakımından her bir failin sonucu önleme yükümlülüğünün bulunması zorunluluğudur. Söz konusu yükümlülük yardım eden ve azmettiren bakımımdan aranmaz.

SUÇLARIN ÇOKLUĞU

Kasten öldürme suçu fikri içtima uygulamalarına elverişlidir. Kasten öldürme suçunun birden fazla kişiye karşı işlenmiş olması durumunda zincirleme suç akla gelebilir ise de zincirleme suç hükümlerinin kasten öldürme suçu bakımından uygulanabilmesi mümkün değildir. (TCK m. 43/3). Her bir öldürme suçu ayrı ayrı cezalandırılır (gerçek içtima).

MUHAKEME

Kasten öldürme suçu Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına girmektedir. 5237 sayılı Kanun m.12'ye göre ağırlaştırılmış müebbet hapis ve müebbet hapis cezası gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir.

İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

Görüldüğü gibi, olayda sanık, öldürme kastı ile hareket etmiş ve ölüm neticesi de meydana gelmiştir. Sanığın eylemi ile meydana gelen yara Adli Tıp Kurumu raporunda da belirtildiği üzere başlı başına ölüme yol açacak nitelikte olup, bu eyleme bağlı olarak da ölüm neticesi gerçekleşmiştir. Meydana gelen ölüm neticesi, sanığın eyleminin doğal sonucu olup, sanığın eylemi ile başlattığı nedenler serisinden bağımsız gelişen bir netice olmadığından, sanığın eylemi ile ölüm neticesi arasında nedensellik bağı kesilmemiştir. Bu nedenle 5237 sayılı TCY kapsamında, sanığın kasten adam öldürme suçunu işlediğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. (CGK. 2.6.2009, 2008/1-186-2009/147)

Uyumakta olan babasını üzerinde bulunan silahı alarak öldüren sanığın, babasının uyku halindeyken kendini savunamayacak durumda olmasından faydalanarak eylemini kolaylıkla gerçekleştirmiş olması karşısında, eylemin 82/1-e maddesi kapsamında beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak birine karşı gerçekleştirdiğinin kabulü gerekmektedir. (CGK. 02.04.2013, 2013/1-154-2013/119)

Sanığın, evlilik dışı ilişki sonucu hamile kaldığı bebeğini evinde doğurduktan hemen sonra, 4721 sayılı Medeni Kanun hükümleri uyarınca hayatını korumak ve gözetmek yükümlülüğü altında olmasına karşın, bir beze sararak boş bir arsaya bıraktığı ve hayatını korumaya yönelik icrai bir davranışta bulunmadığı, böylece kanundan kaynaklanan garantörlük görevini kasten ihmal ederek ölüm neticesinin  meydana gelmesine icrai davranışla eşdeğer olan bir ihmali davranışla neden olduğunun kabulü gerektiğinden, eyleminin TCK'nın 83. maddesi kapsamında değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. (CGK. 05.07.2013, 2012/1-1570-2013/339)

Kasten  öldürme suçu,  bıçakla veyahut da  herhangi bir silahla,ya da silahsız işlenmiş olsa bile  yaptırımı en ağır olan suçlardan bir tanesidir. Bundan mütevvelit , gerek soruşturma aşamasında gerekse kovuşturma aşamasında lehe ya da aleyhe olan deliller büyük bir titizlikle toplanmalı, müdahili veya sanığı savunan ağır ceza avukatı  adil yargılanma ilkelerinin somut ceza davasında uygulanmasına ehemmiyet  ve üstün bir çaba göstermelidir

 

Kaynakça:

ÖZBEK, Veli Özer/ KANBUR, Mehmet Nihat/ DOĞAN, Koray/ BACAKSIZ, Pınar/ TEPE, İlker/ BAŞBÜYÜK, İsa/MERAKLI, Serkan/ Ceza Hukuku Özel Hükümler, 7. Baskı, Mart-2014, Ankara, Seçkin Yayın

ARTUÇ, Mustafa, Pratik Türk Ceza Kanunu, Dördüncü Baskı, Kasım-2018, Ankara, Adalet Yayınevi

 

 

 

 


Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Nusret Çetin' e aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Avukat Nusret Çetin - Sorularınız için: Avukata Sor sayfasını ziyaret ediniz.